23 Ağustos 2009 Pazar



İlk hafta sonum..... çalışmaya başlayalı 1 hafta oldu ve ben işlerimi yetiştireyim diye sanki bir yarışa başlar gibiyim.... Bu hafta sonu dışarı çıkarız planları benim tüm hafta ki halim göz önünde bulundurularak iptal edildi. bütün hafta saat 8 de ne zaman uyuyacağız demem herhalde tameri bıktırdı:) işte yorulmasam bile erken kalkmak beni oldukça etkiledi yemeğimizi yer yemez hemen uykum gelir oldu.. nasıl bir ruh haliyse 2 dk bir esneyerek olayı iyice abarttım sanırım. Hal böyle oluncada cumartesi pazar gününü evde geçirmeye karar verdik. ama ben işler yetişmeyecek edasıyla cumartesi nerden bulduysam o kadar camasırı tam 3 makina çamaşır yıkadım ve ütüledim askıdan alır almaz ütümü yaptım ki sonraya bırakırsam yapamam korkusu içimden gitsin. makina çamaşır yıkarken bizde tamer beyle bir film izleyelim dedik, koltuğuma kuruldum malum ramazan ayı oruçluyuz öyle sap gibi tvye baka baka "devrim arabaları" nı izledik. güzel filmdi beğendim ben. neyse dün evde olduğum için yine 11,11.30 arası yattım galiba.. hatırlayamadım tam olarak.. hatırlayamadıklarım arasında bir konu var ki ömre bedel... ben bir türlü sahura kalkamıyorum uykuyu çok sevdiğim için herhalde.. tamerde benden geç yatınca ona tembihliyorum "gündüz çok susuyorum lütfen sen yatarkende bana zorlada olsa su içir" tabi oda içiriyor şu biberon gibi olan bir pet şişeden su içiriyor etrafa dökmeyim diye.. içiriyor diyorum demesinede nasıl uyuyorsam hiç hatırlamıyorum. şüpheye düştüm acaba su içirmiyor mu diye :) tabiki içiriyor ama ben hala hatırlamıyorum susamıyorumda :)
bu sabah tamer bey ve bir kaç fotoğrafçı arkadaşı bursa tarafına fotoğraf çekmeye gittiler tek arabayla gidince bana yer kalmadı :) zaten o tarafları bildiğim için ve acayip yorgun olduğumdan evde kalmayı tercih ettim. kaldım kalmasınada yine hiç dinlenemedim ki sabah erkenden kalktım yine evi süpürdüm yemek yaptım bulaşıkları yerleştirdim. biraz pc de oyun oynadım akşam oluverdi yine...
cuma pazarı bu hafta o kadar cok kalabalıktıki dolaba koymak için bamya alacaktım alamadım malum çarşamba pazarı taşınınca bütün herkes buraya yönelmiş adım atacak yer yoktu. bende birer kilo kamber biber ve kırımızı biber almıştım onlarıda dolaba koydum. kışın bol bol yeriz diye. bu arada bir gün doldurduğum dolabın fotosunu çekeyim görün nerdeyse hiç yer kalmadı koca buzlukta :) fotoda görünen gibi bazıları böyle dümdüz bazıları değil....
simdilik benden bu kadar iyi haftalar diliyorum hepinize...

16 Ağustos 2009 Pazar



Benim için bulması zor yemesi keyifli bir meyve bögürtlen... Görünce hemen almak isterim .. acaba derim iç kısımları ekşimi yoksa bal tatlısı olmuşlarmıdır. Alırım aman alıncada sanki büyüsü bozulur gibi hemen yemek istemem sanki bitince ağlayacağım. En az bir gün bekler bekleyincede zaten kendi halinden baska bir şeye dönüşür kokusu değişir. Bi türlü hemen yemek gelmez içimden sonra yüzümü buruştura buruştura koka koka yerim onu... Bazı insanlara yaranamazsın ya galiba ben onlardan biriyim:(
Bu sefer fazla bekletmeden film eşliğinde yedim yedim... Ama yemeden önce benim makina ile değil tamer beyin d300 ü ve yeni 85 mm lensi ile bu anı ölümsüzleştirdik.
Yarın ilk iş günüm olacak hangi bölümde çalışacağım belli olacak.. 2 gün idari izin verdiler bize yine evdeydim bi çalışmanın keyfine varamadım anlayacağınız. Ben ne yaptım boş durmadım dolabı doldurmaya devam ettim :) taze fasulye stoğumuz fazla ile mevcut isteyen varmı:)
güzel sakin keyifli bir hafta sonuydu.. bakalım yeni dönem nasıl gececek merakla bekliyorum...

8 Ağustos 2009 Cumartesi







Bu hafta benim için çok yoğun geçti.. Daha önce bahsettiğim gibi haftaya çalışmaya başlıyorum ve beni aldı bir telaş... Allah ım ne yapacaktım acaba akşam eve çok mu yorgun gelirim, yemeği nasıl hazırlarım nasıl pratik bir şeyler üretebilirim telaşı aldı başını gidiyor... Hatta kışa hazırlık olsun diye makarna kestik.. çok iyi oldu... Makarnayı kayınvalidemin 20 yıllık makarna makinası ilk kez kestik ne kadar lezzetli oldu anlatamam. Her ne kadar annem ince makarna keselim desede ben illaki kalın olsun diye tutturdum iyikide öyle yapmışım ne kadar lezzetli olmuş... Az önce tamercim ile tadına baktık doya doya yedik yani :) bizde tadına bakmalar öyle .... Makarnanın hamurunu annem hazırlamıştı ama ben içinde neler olduğunu biliyorum. Bir ölçü kabı belirleyip kırmak istediğimiz kadar yumurtayı bu kabın içine kırıyoruz daha sonra yumurtanın oluşturduğu hacim miktarı kadar su ilave ediyoruz biz tam 60 yumurta kullandık daha sonra içine 1 kg irmik kattık ve çok sert bir hamur elde edildi. Hatta ertesi gün avuç içim acıyordu her ne kadar büyük şekilde hamuru acamasamda orta büyüklüğe getirip anneme veriyordum daha cabuk acsın diye... Bu arada bunları yaparken yanımızda görümcem Hurişim de vardı. Sonra bu büyük şekilde açılan hamurları 10-15 dk dinlendirip cok kurutmadan makina ile kestik çok kuruttuğumuzda özellikle kıyıları makina tam olarak kesmiyor yani sert ve kurumamış bir hamur elde etmeniz gerekiyor.
Annemde bana elde kesilmiş bir sürü makarna verdi geçen hafta gittiğimizde.. artık biraz da olsa rahatım aa yemek mi yok dur bi makarna yapayım derim tamercim havalar uçar tabi bizim kilolarda alır başını gider :)
Bunların yanı sıra bu hafta kocaman bir tencere sarma sarıp dolama koydum misafir gelirse hemen ikram edebilirim diye yaklaşık 2 kg yakın da mantı yaptım oda derin dondurucuda yerini aldı:) daha sonra 2 ya yakın nohutum vardı onları da haşlayıp dolaba doldurdum anlat anlat bitmiyor yaf :) patlıcanları karnıyarık yapmak için kızarttım onlarda dolapta... mısır haşlayıp kocanından çay kaşığı ile tek tek ayıkladım çok severim de kışın canım çekerse diye onuda koydum dolaba.. ve en süperinden her halde 5 pişirimlik köfte hazırladım... Artık neredeyse 1 ay boyunca yemek sıkıntım olmayacak gibi bunun üstüne hafta sonlarıda bir kaç pratik şey yapıp dolaba koyarsam yemek derdini atlatmış olacağım galiba artık bana sıkıntı değil....
Her gün ev süpüresim var derdide cabası.. evin battığından değil yarın süpüremezsem ev temiz olsun bir daha ne zaman süpürebilirim ki deyip tüm vaktimi değerlendiriyorum boş vakit bulduğum an temizlik yemek banyo ve tuvalet ovulmaktan pırıl pırıl oldu :)
Eskiden böyle değildim ay nasıl olsa evdeyim yarın yaparım havalarında geziyordum ev hanımı olanlar biraz her şeyi erteliyor gibi geldi bana kendi hallerimden dolayı...
Neyse bugünlük çok anlattım yazacak çok şey var Elif Şafak aşk bitti yeni kitaplar aldım onlarıda yarın anlatayım...


7 Ağustos 2009 Cuma


Elif Şafak - Aşk okuyorum....
son 75 sayfa bitecek...
ama biz ne yaptık durmadık durduramadık kendimizi Elif Şafak aynı fotosundan esinlenerek Hatice Çevik versiyonunu hazırladık:)
büyük fotoğrafçı evimizin fotoğrafçısı sıfatlarını taşıyan Tamer Bey in güzel kadrajından benim çirkin halimi izliyorsunuz !
Kitap malum bu yaz çok sattı, plajlarda en çok okunan kitaplar arasında.. Kimin elinde bir kitap olsa ya pembe yada gri Aşk....
Her ne kadar erkekler için kapağını gri yapsalarda bana göre aşkın diğer yüzünü gösteriyordu o renk, hep toz pembe değilya aşk.... siyah halini koyamayıp yumuşatıp gri yapmışlar işte :)
Bakalım sizler ne düşünüyorsunuz kitap hakkında ve özelliklede bizim fotoğrafımız hakkında...
a
ş
k