26 Şubat 2013 Salı

Üçler Kayası Köyü

24 Şubat 2013 Pazar günü EFSAD grubu ile Frig Vadisi gezisinin ilk turunu gerçekleştirdik. Geziye ait fotoğrafları bir dahaki postlarda paylaşmak istiyorum. Benim için gezinin en güzel yeri Üçlerkayası köyünden bahsetmek istiyorum. Köyde gezilecek eski döneme ait bir çok alan var ama biz biraz gruptan koparak köy içinide gezmek istedik. iyikide öyle yapmışız. Bu güzel mahalle fırınında aldık soluğu... Fotolarda gördüğünüz üzere Ahmet Ali amca eşiyle birlikte çoluk çocuğa ekmek yapma hazırlığında. Eşiyle birlikte köyde bir başlarına ama çocuklar bu lezzeti almış bırakırlarmı onlara göndermek için ekmek yapıyorlar. Biz humurun hazırlanmış oldu pişme aşamasında dahil olduk konuya iyikide öyle olmuş, Bir çok çalıyı toplamış samanla bir güzel yaktı fırını biraz bende üşüyünce nasıl iyi geldi ne kadar is koksamda değdi. Bir güzel muhabbet ettik. Eskiden anneminde fırında ekmek yaptığını ve yemeğe doyamadığımız o günleri hatırladım konuştukça benim anlattıklarımada şaşırdılar bu kadar bildiğimi düşünemedi heralde. Uzun süre oturup nasıl ateşi yaktığına temizlediğine ve tepsileri fırına atışına şahit olduk daha fazla meşgul etmemek üzere ayrılırken yemeden gidiyoruz diye üzüldüler ve bir önceki fırından çıkan mercimekli bükmelerden ikram ettiler yemeklere doyamadım desem yeridir. Bir ara eşime bir tane daha yesem ayıp olurmu diye soruyordum çaktırmadan :) çıkarken emeklerinin karşılığı olamaz belki ama bir ücret teklif ettim kesinlikle kabul etmediler. Bende ellerini öptüm helallik istedim ayrıldım yanlarından. Kalan 3 böreğide illaki yanımıza koydular ilerleyen saatlerde Yılmaz abi bir güzel karnını doyurdu onlarla :) Aşağıda köydeki mahalle fırınına ait fotoğrafları koyuyorum... tekrar görüşmek üzere...

















































19 Şubat 2013 Salı

Dikiş-Pasta- Dizi

Bugünlerde ben... dikiş hobim için gerekli çalışmaları yaptım. Gittim kumaş aldım. Kayınvalidemden  makinasını alıp geldim. Burda dergileri satın aldım. kestim biçtim dikme aşamasındayım. Vallahi ne yalan söyleyim düz dikişi bile zor beceriyorum. Elim alışmamış ki nasıl yapayım. Bu hobi baya bir zorlayacak beni anlaşılan. Olsun ben inatla öğrenmeye devam edeceğim. Okuyacağım, yazacağım, çizeceğim birinde olmasa birinde elbette başaracağım inanıyorum ben buna. 2013 Şubat ayı Burda dergisinde 103 numaralı elbiseyi dikmeye çalışıyorum kendime :) en düşük seviyede başlangıç seviyesinde bir modelmiş ama yinede zor benim için :) kendime de kızmıyor değilim al bir kumaş biraz peçete falan filan dik elin alıssın dimi yok illa büyük parçalardan başlayacağım. Umarım sonuda güzel biter giyebilirim elbisemi. Rengide lacivertli morlu lilalı bir şey uçuş uçuş bişiy beğendim inşallah rezil olmaz kumaş :)
Ve bugünlerde özledim ben artık Eskişehir'de özsüt yok ve ben ayda bir de olsa bu pastayı yemek istiyorum. Geçen ay Ankara'ya gittiğimizde yemiştim yine özledim yine özledim...:(
Yaban mersini ve şeftali parçacıkları çok yakışıyor birde rengine bayılıyorum. Acaba kendim denesem böyle bir pasta yapabilirmiyim ki..
Buna yakın bir tarif araştırılacak pasta denenecek... sonucu ve eğer tutarsa tadı tarifi paylaşılacak :)

Ve iki haftadır izlediğim güzel bir dizi TRT ekranlarında pazartesi günleri 19.50'de karşıma çıkan bu dizi beni güldürüyor çok hoşuma gidiyor. Zaten lise yıllarımdan beri Orhan Gencebay'a ait "Beni Böyle Sev Sececeksen" şarkısına bir tutkum vardır. Diziyi sevmemdeki amaçlardan biriside bu olabilir. Birde dizi bana eskiden yayınlanan Melekler Korusun dizini hatırlatıyor biraz onuda severek izliyordum :) Umarım sonunu vıcık vıcık bir hale getirmeden bağlayıp güzelce bitirirler de tadı damağımızda kalan bir dizi olur.. Hepinize iyi seyirler.