12 Ağustos 2012 Pazar

dukana ihanet ve kepekli tam buğday unlu makarna

 Evet tamamen tadının nasıl olduğunu merak ettiğimizden dukana ihanet ettik. Okadar kestik kuruttuk sonunda torbalara doldurduk, kaldırmadan önce tadına bakmasak olmazdı. Bu yasaklı ürünü yemek çok güzeldi tadı muhteşem olmuş. üzerine sarmısaklı yoğurt, pulbiber ve nane de ekleyince tadına doyum olmadı. yerken çok şiştiğmizi itiraf edeyim. hatta eşim midem bulandı falan dedi uzun zamandır yemeyince. çok özlemişiz makarnayı çok. iyiki yapmışız iyiki 55 kg olunca haftada bir kere bile olsa yemee şansım var. 
Ne kadar sağlıklı bir besin tam buğday unu, kepek, yumurta tam besleyici ürünler evde hazırlanmış makarna gibisi varmı. ben her ne kadar yardımcı rolünü üstlensem kayınvalidem yapsada içinde emeğimin olduğunu bilmek süper. bir gün kendim deneyeceğim makarna yapmayı bakalım nasıl olacak.


10 Ağustos 2012 Cuma

evde kış hazırlıkları

Şu an size güzelim karadeniz tatilimizi yazıyor olmam gerekiyordu. Maleseif tura katılım olmayınca tur şirketimiz turumuzu iptal etti. Bizde farklı bir tatil alternatifi oluşturamadık. İznimizi iptal ettik. Bu hafta için özel işlerimizi halletmek üzere izin aldık. Fırsat bu fırsat deyip evde biraz temizlik yaptım. Buzdolabımızı değiştirdik.  Kayınvalideme gidip tam buğday unlu ve kepekli makarna kestik. kışa hazırlık yaptım. İdeal kiloma ulasmaya 2.8 kg kaldı. Onuda verdiğimde makarnamı yerim artık inşallah. Bugün de cuma pazarına gidip dolmalık biber, köy biberi ve acı biber aldım.Onları bir güzel temizleyip dizdim astım inşallah kurur ve gülerek sağlıkla yemek nasip olur.
Dün aksam Espark'ta Eskişehirspor'un maçını dev ekranda izlemeye gittik. Üçüncü golü de yediğimizde dayanamayıp evimize döndük çok üzüldüm.
Not: Makarnayı kesme görevi canım askımındı. ne kadar hamarat olduğunu da görmüş oldunuz : her ne kadar kendisi ideal kg hemen ulaşamayacak olsada karısı yesin diye hazırladı. 111 kg ile yoluna devam ediyor. inşallah bir gün öncesi sonrası fotoğraflarını hazırlayacağım sizler icin.

3 Ağustos 2012 Cuma

bir maç hikayesi

Eskişehirli olarak Es-Es in maçlarına hiç gitmemiş olduğumu şimdi utanarak söylüyorum. Hal böyle olunca
Eskisehirspor - Olympique Marseille Euro League maçına gitmeye karar verdik. Hemen baştan söyleyeyim iyiki gitmişiz. Bu kadar eğlenebileceğimi tahmin etmezdim. 21:45'te başlayacak maç içi 20:00 de stada giriş yaptık aa boş kimse gelmemiş nidaları benden yükselirken eşim maç saatine yakın görüşürüz nutuklarını bana atıyordu bile. Tabiki haklı çıktı hele bir nefer gelsin sen gör coşkuyu demesi de ekstrasıydı. Maçın heyacanına stadın büyüsüne o kadar kaptırmıştım ki kendimi bol bolo foto çekerim sözümü kendim bile unutmuştum. Maç 1-1 sonuçlandı. Stadda bayan popülasyonunu soracak olursanız inanın hiç te az değildi. Staddaki es es taraftarlarının maç anındaki bir kaç yorumunu aktarayım neler konuşuldu kulislerde;

- bu serveti yatsın diye mi almışlar
- serveti kim getirdiyse bi iş yapmaz onun yüzünden golü yedik
- ha birde dede diye birinden bahsediyorlar ben futbolcularıda tanımadığım için kimse bu dede ona çok önem veriyorlar ve top onda olduğu sürece çok mutlular.
-saha kıyısındaki topçu çocuklarada takmış durumdalar topu hemen sahaya atmadıkları için

yani bu maçta tek şikayet edilen fotbolcu servet, şikayet edilen yönetici serveti getirenler (günah keçisi o galiba bu maçta), çok övülen kişi dede dedikleri...
biz diyette olunca çekirdeksiz bir maç geçirdik ama çekirdekle bütünleşen insanları görünce mutlu olduklarını gördüm. iftar vakti olunca ekmek arası köfte ve ayran herkesin yanındaydı. stadda çekirdeki su ve acıbadem kurabiyesi en favori yiyecekler. 
aa birde küfür konusuna deyinmek isterim. ben öyle alalade bir küfür duymadım desem yeridir. bazı pozisyonlarda birkaç fotbolcuya biraz sinirlenenler oldu ama kalabalığa yayılmadı kişisel fevrilikler ve çabuk geçti. güvenlik deseniz 10 ama buna bile gerek kalmadı es es taraftarı gerçekten çok kültürlü ve ahlaklı iyi taraftar.  

açık tribünden muhteşem bir tezahüratla ayrılıyorum. bu arada neferi tebrik ediyorum 90 dk hiç susmadıkları için, açık ilk gölü yiyince biraz morali bozulup sussada onlar hiç vazgeçmedi takımını bırakmadı