Efendim tilki dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına geri gelirmiş derler ya aynen öyle oldu. sevdiğim bir ablonno3 artık yazmak istemedim. kendi bloguma geri döndüm. tüm yazılarımı bloga tasıdım. Elimizde bol bol ablogno3 lü fotoğraflar kaldı anılarımızı süsleyen. İstediğim zaman istediğim kalitede yazmak istedim, sıkılmadan kendimi yormadan. Şu günlerde fazlasıyla stresli günler geçiriyorum, derslerin yoğunluğu ödev teslim zamanı, vize zamanı, iş yoğunluğu ev işleri telaşı derken uzun bir ara vermiş olduk ama olsun, dedim ya istediğim zaman istediğimi yazayım keyfimin kahyası olayım :) Gelelim merhaba fotoğrafımızdaki güzel kırmızı biberli, peynirli maydonozlu süper görüntülü tarifimize. Tarife internet ortamında oldukça sık rastlarsınız kendi fotoğraflarımla yayınlamayı tercih ediyorum. Oldukça basit bir tarif olsada hem tadıyla hemde görüntüsüyle büyüledi. Kırmızı biberlerin ne kadar sürede bu diriliği koruyacağını bilemediğim için hazır aldım, tercihim tamek markasından yana oldu lezzeti o kadar güzeldiki hazır olduğunu kimse anlamadı diyebilirim. Tabiki sonradan kendim itiraf ettim ama olsun. Biraz sert bir peyniri rendeliyoruz içine küçük küçük doğradığımız maydonozları içerisine ekliyoruz birazda dövülmüş ceviz ekliyoruz üzerine, harcımızı hazırladıktan sonra kimi çok büyük olan biberleri üçe bölüp yada büyüklüğüne göre ikiye bölüp içerisine hazırladığımız harcı ilave ediyoruz. Diğer taraftan kaynayan suya hazırladığımız soğan saplarını atıp derhal çıkartıyoruz soğuk bir suya koyuyoruz iyice kendilerini bırakmasınlar ama bağlanacak kıvamı yakalasınlar diye. Hazırladığımız soğan sapları ile rulolarımızı bağlıyoruz. Hepsini bitirdikten sonra hazırladığımız tabakta o güzel görüntülerini kaybetmesinler diye üzerlerine zeytinyağı gezdiriyoruz ve büyüleyici kırmızı biberlerimiz hazır. Afiyet olsun.
16 Nisan 2012 Pazartesi
10 Nisan 2012 Salı
bahar yagmurlarına hazırmısınız?
Güzel ülkeme şehrimize bahar
geliyor yaşasın.... Her mevsimin ayrı bir güzelliği var ama bahar
bambaşka benim için. Her şeyin yeniden hayat bulması canlanması bana
ruhuma öyle iyi geliyorki. Tazelenmek için en güzel zaman... Baharı
gördüm diye hemen diğer mevsimleri bir unutmuşluk olmasın.. yazıda çok
severim deniz kokusu tatile gitme sevinci biraz kültür turları oh mis
mis hemen gelsin isteyiverdim. Sonbahar hüznü ah o ne hüzündür öyle
etrafta sarı kırmızı düşen yapraklar tenimizde hissettiğimiz o biraz
üşüten rüzgarlar, biraz veda mevsimi gibidir hüznü de çoktur o yüzden.
Bu arada benim hayatımda ne zaman üzüleceğim bir olay olsa o hep
sonbaharda olur korkarım biraz sonbahardan ama bu yıllarda bu durumu
yenmeye başladım masallah ki kötü bir şeyler olmuyor. gelelim kış
mevsimine eve kapanma mevsimi, çok memnunum bu durumdan hele yeni
evimizde bu yıl kış çok eğlenceliydi benim için. manzarısında süper kar
yağışı izlenebiliyor. Birde küçüklüğümdeki sobada kestane ziyafetleri oh
insanı mest eder. Annem karda koşuşturmamıza kızsada, biz küçükken eve
girmezdik kaymaktan diye anlatıp durur. öyle cok kar yağmadı ben
kücükken yada kayacağım bir yer yoktu hiç hatırlamıyorum bu tür bir
anımı:( o zaman nerde fotoğraf makineleri. olsa olsa en fazla günlüğüm
olurdu onuda küçük aklımla yazmak aklıma gelmemiştir heralde. kışa fena
daldık evet evet gelelim ilkbahara günümüze dönelim. ağaçlar hafiften
böyle bir tomurcuklanmaya başladı ama korkuyorum erkenden çiçek açarda
şu eskişehir soğuğu yakar onları diye. bu yıl bol bol çiçek açmış ağaç
fotoğrafı çekmek istiyorum. kokusunu hissederek. Nerden nerelere geldim
bir çift yağmur çizmesi, bir şemsiye neler neler anlattırdı bana.
Hazırım
artık bahar yağmurlarına hazırım... internet alış verişlerinden aldığım
şemsiyemi zevkle kullanıyorum ama rüzgarlı havaları sevmiyorum pek
dayanıklı değil çünkü. crocs yağmur çizmerimi henüz bir kez giydim oda
geldiği ilk gün, meraktan yağmur yağsada giysem diye dört gözle
bekliyorum. Alırken tereddüte düşmüştüm yok daha büyük numarasını mı
alsam falan diye normalde 36 numara giyerim ama kışın botlarımı bir
numara büyük almak alışkanlık olmuş ani bir kararla yağmur botlarımıda
37 numara aldım iyiki öyle yapmışım kalıpları cok büyük, bana biraz
büyük geldi diyebilirim ama içine kalın çorap tarzı bişiy yapmayı
planlıyorum ayaklarım üşümesin diye bu nedenle hafif büyük olması benim
için sorun değil. umarım zevkle kullanırım. deneyimlerimi ileriki
postlarda paylaşmak üzere hepinize iyi pazarlar iyi tatiller
evde tavuk dürüm keyfi
Haftasonları gezmek kadar evde
vakit geçirmeyide çok seven bir çiftiz. Böyle olunca fazla vaktimizi
almayacak , hem daha sağlıklı hemde daha temiz ürünleri tüketmek
istiyoruz. Bir film arası, yada ders arsı yarım saatte hazırlayıp
tüketebileceğimiz güzel bir lezzet tavuk dürüm.Şu an mevsimi olmasada
haftasonu canımız çekip dayanamayıp aldık malzemeleri, domates, biber,
tavuğun göğüs kısmı ve hazır lavaş (keşke becerebilsemde evde yapsam ama
nerde bende o kabiliyet) tavuklarımızı ince julyen yada küp küp keserek
biraz yüksek ateşte tavuk kendi suyunu çekene kadar pişirelim. daha
sonra yağımızı ilave edip tavukları biraz kavuralım iyice sertleşmeden
biberleri de ilave edip kavuralım. en son safhada henüz domateslerin tam
suyu çıkmadığı için ilave edip onlarıda kavurdum ama isterseniz domates
mevsimi geldiğinde onları pişmemiş olarak lavaşın içine ilave
edebilirsiniz. diğer tarafta lavaşlarımızı yapışmaz tavada biraz
ısıtalım. ısınan lavaşın içine yaklaşık üç çorba kaşığı kadar tavuk
harcımızı ilave edelim sonra doğranmış marul ve ince ince kesilmiş
salatalık turşumuzu ekleyelim. en son yiyecek kişinin zevkine göre
mayonez, ketçap, acı sos ileve edip servise hazır hale getirelim. inanın
bu orta boy lavaştan iki taneyi rahat rahat yiyebiliyorum o kadar
lezzetli :) yanında içecek olarak benim tercihim doğanay acılı şalgam suyu :) biraz garip gelebilir ama o kadar lezzekliki daha önceki kış pikniği yazımdaki
o güzel ekmek arası sucukların yanında bile onu içtim. Evimden eksik
etmediğim bir içecek her ne kadar eşim içmesede ben o hafta tüketeceğim
boyutta bir tane mutlaka alıyorum kendime.
sosisli spagetti
Geçtiğimiz
haftasonu Eymen'in 1. yaş gününde Aslı anlatmıştı, madem makarna yemeyi
bu kadar çok seviyorsunuz bak sosisle pişir değişiklik bir sunumu olur
dedi. Ben tamam deyip bu hafta sonu makarnayı yapmayı planladım. Aslında
haftanın en az üç günü makarna tüketen çekirdek bir aileyiz.
Haftasonunu yapmayı planlamamım nedeni gün ışığından yeterince
faydalanıp daha net fotoğraflar çekmek isteyiyimdi. Iphone ile
fotoğraflamak nereye kadar, Nikon D300 yerini tutabilirmi;) Tarif tabiki
çok kolay minik kokteyl sosisleri kullandım üçe bölmem yeterli oldu,
makarna olarakta filiz makarnayı kullandım, ince ince çok yakıştılar
birbirlerine. Bir parça sosise 8-10 tane makarna yerleştirmeniz mümkün.
Ben pişireceğim tüm makarnayı sosislemek istemedim sosizsiz makarnada
ekleyerek iki kişilik makarna hazırladım.Kaynayan suya makarnaları
ekledim makarnayı kesinlikle çok pişmiş sevmiyorum hafif diri kalması
benim hoşuma gidiyor o şekilde pişirdim, siz kendi keyfinize göre karar
verirsiniz artık.
Bu
hafta sonu Bozüyük'e annemlere gittik çok özleşim kar kış nedeniyle
yakında olsak gidemiyordum. Babam her zamanki gibi bahçesi ile uğraşmaya
başlamıştı. Kıştan ıspanak, pırasalar hala duruyordu. Bende payıma
düşeni aldım geldim tabiki :) mis gibi kokuyorlar önümüzdeki günlerde
onları da pişirip fotoğraflarım. Kuzukulağı, tere, benim sevmediğim
dereotu onları da yeni ekmişti bir daha ki gidişimize büyüdüklerini
kesin görmüş olurum.
Bu
arada derslerim hızla devam ediyor ama bende tık yok hazırlamam gereken
şimdilik açıklanan 3 ödevim var. Konuları şöyle bir paylaşmam
gerekirse,
1- Çalıştığınız kurumda ya da tanıdığınız iki farklı türdeki lideri liderlik
özellikleri açısından bir tabloda benzerlik ve farklılıklarını gösterecek
şekilde karşılaştırıp değerlendirmesini yapınız.
2- İşletmelerde Çekirdek Teknolojilerle Dinamik Yeteneklerin Arasındaki
İşbirliğinin Değerlendirilmesi
3- İş ya da
özel yaşamınızda bir olguyu, örgütsel davranışın konularından birini ya da
ikisini esas alarak irdeleyiniz.
Üç
konununda araştırmasını yaptım aslında ama oturup yazması kaldı. Bir an
evvel hazırlamam faydalı olacak son güne ders bırakan öğrencilerin ne
kadar sıkıştığının farkındayım. Biraz nefes almak sınavlara daha iyi
çalışmak istiyorsam bunları tamamlamam gerek.
Hepinize güzel bir pazar diliyorum.. Deneyenler makarnayı çok sevecek özellikle çocuklarınızın ilgisini çekeceğini düşünüyorum.
2012 yaz sezonu
Dün aksam eve şöyle
bir dinleneyim diye gittim. Gider gitmez bide ne göreyim sular kesik.
Tabiki neden su kartımızda su bitmiş :) çok şükür ki bir Eskişehirli
olarak en sevdiğim hizmetlerden birisi Espark önüne kurulan atm
tarzındaki elektronik su yükleyebilme şansınız. Hemen üzerimi değiştirip
düşdüm yollara yürümek istedim iyi ki yürümüşüm muhteşem bir hava vardı
ve bana çok iyi geldi. Esparkın çevresinden dolanmak yerine ilk kattan
girip öyle geçmek istedim. Birde ne göreyim her yer cıvıl cıvıl olmuş
vitrinlere yaz gelmiş. Gezmek için vaktim yoktu ama ıphone ile sizlere
bir kaç mağaza ve vitrin fotoğrafı çekebildim. Gezmek için kendime vakit
ayırmam gerekiyor onu farkettim. Bu yaz her yer cıvıl cıvıl tüm renkler
içimizi açacak. Yeşil, sarı, pembe skinny pantolonları mutlaka
edinmeniz gerekiyor yoksa fazlasıyla eksikliğini hissedeceksiniz :)
Bende şu an yeşil ve sarısı var ama onları biraz yaz için kullanılır
hale getirmeyi planlıyorum üzerlerinde değişiklikler yaparsam istediğim
gibi rahat kullanabileceğim.
Soldaki fotoğraf mangonun
mavilere görür görmez tutuldum. Mağazaya girip her bayanın yaptığı gibi
tek tek tüm ürünlere dokunmak istiyorum. Benim olsunlar demiyorum
farkındaysanız dokunmak. Sanki dokunduğumda o ürün ile aramda bir bağ
oluşacakmış gibi gelir bana eğer o hissi yakalarsam hemen deneyip almak
istiyorum o ürünü. Eşim çok kızar bu huyuma dokunmadığın ürün kaldımı
bak bakalım diye birde dalga geçer :) Yandaki mağaza vitrini ise journey anneli kızlı takım vitrini :) bana hitap etmesede bu konsept yinede beğeniyorum. Bershka ve Oxxo
renklerinede bayıldımı ama fotoğraf çekmek için vaktim olmadı.
Önümüzdeki günlerde onların ürünlerininde güzelliklerini yayınlamak şart
oldu :) Bugün Eskişehir meşhur çarşamba pazarı sabah kumaş bakmak için
uğradım işe gelmeden ama beğenebileceğim bur kumaş bulamadım malesef.
Aksam mutlaka uğrayıp biraz Çar-Pa havası almam dolaşmam gerek yoksa bu
güzel bahar bayramının tadı çıkmaz. Hepimizin bahar bayramı kutlu olsun.
2012 trend-bileklik
bu yaz renk renk bileklikler moda... takıp takıştrıp gezme zamanı özellikle sagdaki bileklikler yapmak zevklide boncuklarım elimde mevcut birde ipini alırsam rengarenk bileklileri yapmaya baslayacagım.
yukarıdaki linkte yapılısını anlatmıslar. bize de renklerini begenmesi kaldı. hepinize iyi pazarlar...
Ahmet Yesevi Üniversitesi Yönetim ve Organizasyon Yüksek Lisans Programı
Daha önceki postlarımda söz
verdiğim gibi size aldığım eğitim ile ilgili bir kaç bilgi vermek
istiyorum. Genelde internette çok araştırılır ama çoğunluklu gizli
sayfalarda konuşulur bu nedenle bilgi edinmesi çok zor yaşayıp içine
girdiğinizde fark edeceğiniz bilgiler pek çoktur.
2008
yılında kpss sınavına girdiğimde bir gün yükseklisans yapacağımı aklıma
bile getirmezdim. Aman bir işim olsun evde oturmaktan çok sıkıldım
modundaydım. Sınavdan iyi bir puan alınca bulunduğum ilde osym
tercihleri ile atamam oldu işe başladığımın üçüncü ayından sonra
lisansımı tamamlamıştım. İnsan bu kadar kitapla okulla vakit geçirince
bir boşluğa kapılıyor ve elindekilerin yetersiz kaldığını düşünüyor bu
sebeple hadi deli bir araştır bakalım vardır seninde yükseklisans
yapacağın bir yer diye yola koyuldum. İlk önce civar illerdeki
üniversiteleri denedim hem dil sınavları beni zorladı hemde işten izin
alma stresi beni benden aldı. Sürekli telefonlarınıza mesajlar gelir
maillerinize düşer farketmezsiniz ya işte öyle Ahmet Yesevi
Üniversitesini keşfettim olurmu olmazmı derken şartlarının benim için
daha uygun olduğuna karar verdim. Bir hafta içinde evraklarımı
hazırladım öyle çok evrak falanda gerekmiyor, klasik diploma, nüfus
cüzdanı gibi evrakların yanında ALES'ten alacağınız bölümünzle ilgili en
55 puan size yüksek lisans yapmanızda yardımcı olacaktır. Dil puanı
istenmemektedir. Tabi ufak bir ayrıntı olarak düşündüğüm belki sizi
zorlayacak tek kısım ücret kısmıdır. Dönemlik ücreti memur indirimi ile
1680 TL anlaşmalı bankalar ile öderseniz ayda 420 tl dört taksitle
ödemeniz mümkün. Üç dönem sürecek eğitimde toplam 5000 TL yi gözden
çıkarmanız gerekiyor.
Derslerin
isleyisi çok kolay internet üzerinde (Adobe programı yüklü olmalı)
belirlenen günlerdeki derslerini takip ediyorsunuz .Dersler 45 dk
sürüyor ve genellikle ülkemiz üniversitelerinde görevli Prof.
hocalarımız size dersi canlı canlı anlatıyor. Derslere o saatte
katılmanız devamlılık ve hocanın yıl sonundaki kanaat notu için önemli
ama kaçırdıysanız üzülmeyin dersler kayıt altına alınıyor oradan tekrar
izlemeniz mümkün. Eskiden ortaokul dönemi ve lise döneminde verilen
dönem ödevleri vardır ya her ders için aynen dönem ödevlerimiz var
onları hazırlıyoruz. Sisteme girdiğinizde ders içerikleride ders öncesi
hazırlanmak veya sınav zamanı çalışmak için oluşturulmuş bir sunumla
ekrana geliyor. Bunlarıda takip etmeniz hocalarımızın kanaat notu için
oldukça önemli. Gelelim sınav mevzuna eskiden iki vize bir final olurmuş
ama ben okula başladığımda bir vize bir finale dönüştü. Vizelerinizi
yine internet üzerinde belirlenen soru miktarına orantılı zaman
aralıklarında cevaplıyorsunuz. Vize+Dönem ödevleri+ders takibi+ders
içeriğinin takibi bunların toplamının %30 u finalinde %70 alınıyor.
Toplamda 70 puan ve üzeri alırsanız dersi geçmiş olursunuz. Finallere
gelecek olursak finaller için Ankara'da ve İstanbul'da sınavlara
giriyorsunuz. Ben Ankara'da giriyorum sınavlarıma Gazi Üniversitesi'nde
aynı gün aldığınız 4 dersinde sınavına giriyorsunuz. Biraz yorucu oluyor
özellikle bir dersten kötü geçen sınavınız diğerlerini de etkilemesin
diye kendinizi çabuk toparlamanız gerekiyor.Şu an ikinci dönem
derslerimi alıyorum inşallah 2013 ocak yılında mezun olmuş olacağım.
Unutmadan üçüncü dönemde tez niteliğinde oldukça ağır bir proje ödevimiz
oluyormuş. Henüz onunla karşılaşmadığım için size bilgi veremeyeceğim
ama ben buralardayım. Aklınıza takılan sormak istediğiniz bir şey olursa
bana yazın ben size dönerim.
sevgiyle kalın.
son günlerin vazgeçilmezi Pinterest
Son 10 gündür takip etmekten zevk aldığım bir sosyal paylaşım sitesi. bir kaç gündür twitterda beğendiklerimi #pinterest tagı ile yayınlıyorum. en sevdiğim bloggerlar ordada varlar onları orada takip etmekte ayrıca bir güzel. Pinterest 'e üye olmak istediğinizde üyeliğinizin onaylanması gerekiyor 1 hafta kadar sürüyor bu bekleme süresi. Ama isterseniz ben size davet gönderebilirim (yoruma mail adresinizi bırakmanız yeterli) böylelikle daha çabuk üye olup akışları takip etmeye başlayabiliyorsunuz. Ev dekorasyonu, Fotoğrafçılık, Yiyecekler ve Seyahat konuları özellikle ilgimi çekiyor. Sitede fotoğraf kolajlarından oluşturduğunuz sevdiklerinizi yayınlıyorsunuz. Size cazip gelecek bir çok şey bulacaksınız inanıyorum.
Sizlerle birkaç kolajı paylaştım umarım beğenirsiniz ve bu sosyal ağa katılırsınız.
6 Nisan 2012 Cuma
kış pikniği
Yıllardır hayalini kurardım bir iki
kez teşebbüste ettik fakat en güzel kış
pikniğini bu yıl yapabildik. Kimi zaman yeterince kar yağmadı kimi zaman
durum
müsait olmadı her zaman ertelendi pikniklerimiz. Hatta bir seferinde kış
pikniği
diye yola çıktık bir güzel sucuklar alındı hatta hamsi bile canım cekti
yarım
kilo da ondan aldık ve şehre yaklaşık yarım saat uzaklıktaki bir piknik
alanına
gittik bizden başka 2 kisi daha piknik yapıyordu arabadan indik iner
inmez
farkettikki mangalı almayı unutmuşuz :) şoklara girdik ne yapsak diye :)
her
taraf ıslak kuru hiç bir dal bile yok yakabileceğimiz. hal böyle olunca
diğer
piknikcilerden yardım alarak bir ateş yaktık böyle derme çatma bir
mangal alanı
uluşturduk bir şeyler pişirip yiyebildik.
Sevgiyle kalın, mutlu olun...
Geçen hafta sonu yaptığımız piknik. 4 kişi regülatöre pikniğe doğru
yol
aldık. Hafif acılı sucuklar, tek kullanımlık mangalda tam istediğimiz
şekilde
ziyafet sundu bize. Biraz üşüsekte karın dinginliği mutlu olmamız için
yetti.
Yeniden süper bir piknik keyfi yaşamak üzere...
Hanimiş dip not : Yükseklisansta ikinici dönemim başladı bu nedenle
bundan
sonra haftada iki gün yazılarımı yayınlayabileceğim. Bundan sonraki konu
okulumla ilgili olsun. Hem size okul ile ilgili detayları anlatmış
olurum.
Sevgiyle kalın, mutlu olun...
eskişehir pi kafe ve hafta sonu
Dün akşam eşimin arkadaşı isa nın doğum günü için ilk defa pi kafeye gittik.
Sevemedim beğenemedim. hiç birisi leman ın yerini tutmuyor nedense. biz eşimle
lemanı çok severiz malum eskişehir leman olaylarından sonra oraya gidemiyoruz.
Yeni yerler keşfetmek lazım ama hem rahat edelim hem güzel yemeklerin tadına
varalım isteriz. Dün akşama ait bir kaç foto... doğum günü çocuğunun en çok
güldüğü karelerinden birini koyayım istedim.
Hafta sonu eşimle biraz alış veriş yaptık. Haftalar istediğim saç kurutma
makinasını sonunda philipsten
beğendim aldım şu ana kadar sadece bir kez kullandım ve oldukça memnunum umarım
bu memnuniyetim sorunsuz devam eder.
Yaklaşık 1,5 ay önce aldığım zebra perdelerimi bu hafta sonu eşimin
arkadaşı
yasin gelip taktı. Eşim iyidir hoşturda böyle matkap delme işleri falan
pek ona
göre değil merak eder ama yapamaz. Hal böyle oluncada yardım almak
kaçınılmaz
oldu. Perdelerimiz takıldı ve evimize değişik bir hava kattı öyle bir
anda
çektiğim fotolardan birisi şimdi karşınızda :) çelik size slm veriyor :)
Eskiden tam bir televizyon manyağı olan ben ne çıkarsa izlerdim. Resmen beni televizyonun karşısından kazımanız gerekirdi. Bu huyumu bir iki yıldır yenmeye çalışsamda en başarılı olduğum zaman yüksek lisans kaydımı yaptırdığım dönem oldu. Ne zaman derslerim başladı her şeyi izleyemez oldum, boşuna vakit geçirdiğimi o zaman anladım. Bu televizyon karşısından kalkmamın altında ilk gençlik yıllarımın izleri olduğunu hep düşünürüm. Ortaokul döneminde babam erken yatmamız için televizyonu kapatırdı hep içimde izleyemediğim programların üzüntüsü olurdu. Lise yıllarında yatılı okudum yine hafta içi televizyon izlemek yasaktı sadece haftasonları televizyon izleyebiliyorduk. Okul bitince kendimi televizyonun önünden alamamamın nedenlerini yazarken bulmuş olduk.
Bu günlerde severek izlediğim iki yabancı, iki türk dizisi var. Onlar olmadığı sürece televizyon karşısında pek durmuyorum, oyalanıyorum birşeylerle. İlk dizi eşimle birlikte yeni izlemeye başladığımız Alcatraz dizisi. Biraz lost ve prison break karışımı bir dizi. yurt dışında pazartesi günleri yayınlanan diziyi internetten indirip salı günleri izliyoruz.
İkinci diziyi tek başıma izliyorum hiç eşime hitap etmediği için. Gossip girl Belki kızanlar olur ama Chuck en sevdiğim karakter. Diziyi bu sefer internetten izliyorum indirmeden henüz 4. sezon izlemeye yeni başladım umarım Chuck düşüncem değişmeden 5. sezona geçebilirim.
Üçüncü dizimiz yine tek başıma izlediğim SON dizisi. Gerçeği söylemek gerekirse fragmanları izlerken diziyi izleyeceğimi hiç sanmıyordum. Oyuncuları beni hiç çekmiyor hatta itici geliyordu. Nasıl başladığımın farkında olamadan diziye başladım ve ilginç konusu beni sardı. Bunun sonuda losta benzemez umarım güzel bir şekilde bağlarlar diziyi.
ve son dizimiz Yalan Dünya... Sevgili Gülse Birsel in muhteşem bir dizisi daha. Bu dizide tek geçeceğim karakter Orçun.. Aman Allah ım bayılıyorum Orçun repliklerine. Uzun soluklu hiç bitmeyen bir dizi olsun... Tülay karakterini de unutmuyor ona da bir tebrik koyuyorum :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)